Disclaimer: This is a user generated content submitted by a member of the WriteUpCafe Community. The views and writings here reflect that of the author and not of WriteUpCafe. If you have any complaints regarding this post kindly report it to us.

Prostatit nedir?

Prostat bezinde iltihap oluşması durumudur. Halk arasında “prostat nezlesi” olarak bilinir.

Kimlerde görülür?

Erkeklerde cinsel hayatın başlamasıyla birlikte görülmeye başlanır. Erkeklerin yüzde 50’si hayatları boyunca en az bir defa prostat iltihabına yakalanmaktadır.

İyi huylu prostat büyümesinden ve prostat kanserinden farklı olarak tüm yaş gruplarındaki erkeklerde görülebilen genellikle kronik bir hastalıktır.

Prostatit, 50 yaş altındaki erkeklerde en sık görülen prostat hastalığı iken 50 yaş ve üzeri erkeklerde görülme sıklığı bakımından, prostat büyümesi (BPH) ve prostat kanserinden sonra üçüncü sırada yer alır. Bu yaş grubunda görülme sıklığı yaklaşık olarak %10 ‘dur.

Kronik Prostatit ve Tedavisi: https://bit.ly/3iBCxSN

Kronik prostatit beslenme: https://bit.ly/32ByLmR

 

Hastalık özelliği

Erkeklerde genitoüriner sistemin en yaygın ve karmaşık hastalıklarından biri, semptomları belirgin rahatsızlığa neden olan kronik prostatittir. Prostat dokusunda yoğun inflamasyonla karakterizedir. Kronik formda, hastalık 50 yıl sonra erkeklerde sıklıkla görülür. Büyük yaşta prostat adenomu oluşur.

Akut formdaki hastalık oldukça keskin bir şekilde ortaya çıkarsa ve artan semptomlarla birlikte hızla ilerlerse, kronik form kademeli bir seyir ile karakterize edilir.

Türleri nelerdir

Hastalığın belirli bir sınıflandırması vardır ve bu türlerini ayırt eder:

* bakteriyel;

* bakteriyel olmayan;

* asemptomatik.

Androloglar, prostat iltihabının tanı ve tedavisinde bu sınıflandırmaya kesinlikle uymaktadırlar. Hastalığın spesifik şeklini bilerek, doktor en etkili tedavi rejimini seçebilir.

 

 

En yaygın bulaşıcı olmayan hastalık tipi. Bu durumda, özellikle ilk aşamalarda, prostatit semptomlarını tanımak oldukça zordur. Ek olarak, oluşum nedenleri hala bilinmemektedir, ancak bazı durumlarda enfeksiyonla da tetiklenebilir.

Ayrıca pelvik ağrı sendromu bulundu. Bu durumda, prostatit semptomları oldukça belirgindir, çünkü enflamatuar sürecin arka planında perineal ve genital alanlarda kronik ağrılı hisler de mevcuttur.

Doktorlar, prostatit semptomlarının tamamen bulunmadığı, enflamatuar bir sürecin varlığına rağmen, hastalığın izole edilmiş ve asemptomatik şeklidir. Bu hastalık şekli, en tehlikeli olanıdır, çünkü komplikasyonların oluşmasını tehdit eder.

 

Kronik prostatit nasıl geçer? Kronik prostatit genellikle bakteriyel bir enfeksiyon nedeniyle oluştuğu için antibiyotik tedavi uygulanmaktadır. Diğer yandan, durum bazen bakteriyel enfeksiyonlardan kaynaklanmamaktadır ve nedeni belirlemek zor olabilmektedir.

Kronik Prostatit ve Tedavisi: https://bit.ly/3iBCxSN

Kronik prostatit bulaşıcı mıdır https://bit.ly/2ZLQ1nQ

 

Prostatit Çeşitleri

Akut Bakteriyel Prostatit

Prostatta meydana gelen iltihap, ani bakteriyel enfeksiyondur. Bu tür prostatitler, en az görülen prostatit türüdür. Ancak, akut bakteriyel prostatit semptomları genellikle şiddetlidir. Bu tür rahatsızlıklardan şikayet eden hastalarda, idrar yolu enfeksiyonu ile, idrar için tuvalete sık çıkma ve acil olarak çıkma, geceleri tuvalete çıkma isteği ve alt karın ve genital bölgede acı hissetme gibi şikayetleri olur. Hastalarda genelde, ateş, titreme, mide bulantısı, kusma ve idrar yaparken yanma meydana gelir. Akut bakteriyel prostatitin hemen tedavi edilmesi önemlidir. Tedavi edilmezse, mesane enfeksiyonları, prostatta apseler ve hatta daha aşırı durumlarda idrarı engelleyen bir yapı oluşturabilir. Tedavi edilmediği durumda, vücut sağlığında karışıklık yaratabilir ve düşük kan basıncı oluşabilir. Bu da ölümcül sonuçlar yaratabilir. Bu durum, hastanede gözetim altında, damar içi antibiyotiklerle, oluşan acıyı rahatlatıcı ilaçlar ve sıvılarla tedavi edilebilir.

 

 

Prostatit teşhisi nasıl konulur?

Hastalığın tanısında ilk basamak detaylı bir öykünün alınmasıdır. Yakınmaların değerlendirilmesi ile çoğu kez tanıyı koymak mümkün olabilmektedir. Prostatın rektal (makat) yoldan parmakla muayene edilmesi ile çok değerli bilgiler elde etmek mümkündür. Bu muayene geçici bir süre rahatsızlık hissi verebilmekle birlikte, son derece basit ve zararsız bir yöntemdir. Genellikle bu aşamada prostatit tanısını koymak mümkün olabilmektedir. Bazı özel durumlarda rektal yolla prostat masajı yapmak ve idrar yolundan gelen sıvının tetkiki gerekebilir. Ayrıca bu masaj öncesi ve sonrasında ayrı ayrı idrar örnekleri alınarak da tetkik yapılması söz konusu olabilir.

 

 

Prostat iltihabı olan hastalar nelere dikkat etmelidirler? Cinsel hayatınızın düzenli olmasına dikkat ediniz. İlişki esnasında boşalma ihtiyacı olduğunda kendinizi tutmayınız. Vücudunuzu, özellikle ayaklarınızı soğuktan koruyunuz. Özellikle soğuk havalarda her akşam 30 dk. süre ile sıcak oturma banyosu yapınız Denizden, havuzdan çıktığınızda mayonuzu kuru bir mayo ile değiştiriniz Soğuk beton vb. zeminlere oturmayınız Alkollü içkilerden uzak durunuz (özellikle bira, şarap). Kabız kalmayınız. Baharatlı yiyeceklerden uzak durunuz. Uzun süre oturmayı gerektiren seyahatlerden kaçınınız. Prostatit tedavisinden bir süre sonra aynı yakınmalar görülebilir mi? Evet görülebilir. Özellikle kronik non-bakteriyel prostatit’te tüm tedavi yöntemleri ve koruyucu tedbirlere rağmen hastalık iklimsel değişimlerde, bazen de kişinin stresli dönemlerinde ortaya çıkabilir.

 

prostad tedavisinde kullanılan ilaçlar

 

Asemptomatik enfamatuar prostatit nedir?

Prostat biyopsisi veya prostat ameliyatı olanlarda alınan prostat dokusunda tesadüfen saptanan prostatit şeklidir. Herhangi bir belirtiye sebep olmaz. Tedavi gerektiren bir durum değildir.

Prostatit nasıl tedavi edilir?

Prostat iltihabının tedavisi hastalığın akut ya da kronik nitelikte olmasına bağlı olarak değişir.

Prostatitin tedavisi yöntemleri kişiden kişiye, farklılıklar gösterebilir. Esas olarak iltihabın tedavisi, idrar yaparken zorlanmanın ve spazmın giderilmesi amaçlanır. Tüm prostatit tiplerinde antibiyotikler ilk tercihtir

Akut prostatit tedavisinde en az iki haftalık yoğun antibiyotik tedavisiyle iltihabın giderilmesi amaçlanır; iltihaplanma ileri derecedeyse, hastanın hastaneye yatırılması ve uzun süreli antibiyotik tedavisi görmesi gerekebilir. Ek olarak ağrı kesici, ateş düşürücü kullanılır. Tedavi edilmemesi durumunda iltihap kana karışıp ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Prostat absesi geliştiği takdirde ultrason rehberliğinde boşaltılmalıdır.

Kronik prostatit tedavisinde de ortalama dört hafta boyunca antibiyotikler ve antienflamatuar ilaçlar kullanılmalıdır. Ayrıca antikolinerjikler, kas gevşetici ajanlar, vitaminler, steroidler ve bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar yani immünsüpresifler kullanılabilir. Standart tedavi yöntemlerinden yararlanamayan hastaların tedavisinde prostat masajından da yararlanılmaktadır.

 

 

Gençlerde genellikle cinsel yolla bulaşan hastalıklardan sonra, orta ve ileri yaşlarda ise prostat büyümesinin zemininde gelişir. Tedavisi ilaçlarla yapılır ve hastaya istirahat önerilir. Akut prostatitler iyi tedavi edilmezlerse prostat apsesi gelişebilir. Ayaktan tedaviye yeterli yanıt alınamazsa hastalar hastaneye yatırılarak tedavi edilmelidir.

Kronik prostatit: İdrar yaparken yanma, kasıklarda ve/ veya yumurtalıklarda ağrı, sık idrara çıkma, ani sıkışma hissi gibi belirtiler vardır. Hatta hastaların yaklaşık %10 unda bel ağrısı bile görülebilir. Ateş olmaz. Bazı hastalarda cinsel boşalma esnasında peniste, yumurtalıklarda veya apış arasında ağrı ve rahatsızlık hissi de olabilir. Bu hastalık genellikle 20- 30 lu yaşlar arasında veya 40’ lı yaşların sonuna doğru görülür. Tanısı genelde hastadan alınan bilgiler ışığında ve ayırıcı tanıdaki idrar yolu enfeksiyonu veya üriner sistem taşı gibi hastalıklar ekarte edilerek konur. Kronik prostatin tedavisi problemlidir, çünkü ilaçların en zor geçtiği organlardan biri de prostattır. Bu nedenle tedavi süresi 4- 8 haftaya kadar uzayabilir. Konservatif öneriler olarak: haftalık 2- 3 kez cinsel boşalma, sıcak su oturma banyoları, kabızlıktan ve soğuktan kaçınma gibi tedbirlerin hastalık üzerinde iyileştirici etkisi bilinmektedir. Hastalık tekrarlayabilir ancak başka hastalığa dönüşme veya ciddi bir problem oluşturma riski yoktur.

 

Login

Welcome to WriteUpCafe Community

Join our community to engage with fellow bloggers and increase the visibility of your blog.
Join WriteUpCafe