Disclaimer: This is a user generated content submitted by a member of the WriteUpCafe Community. The views and writings here reflect that of the author and not of WriteUpCafe. If you have any complaints regarding this post kindly report it to us.

Prostat Nedir?

Şekil ve büyüklük açısından cevize benzeyen, idrar torbasının tabanını saran prostat, yalnızca erkeklerde bulunan bir salgı bezidir. Erkek bebeklerde bezelye büyüklüğündedir. 20 yaşa kadar büyümeye devam eder ve 45 yaşına kadar erişkin boyutunda kaldıktan sonra yaklaşık 45 yaşından itibaren yeniden büyümeye başlar.

Prostat Tedavisi Nasıl Yapılır?: https://bit.ly/32ByLmR

Kronik prostatit ve evlilik: https://bit.ly/32ByLmR

 

PROSTATİT

Değerli okuyucular,meslek hayatım boyu yaptığım gözlemlerde prostatitli hastaların yeteri kadar bilgilendirilmediklerini (konunun çok karışık olması sebebiyle) gördüm,bu durumun da hastaları “kapana kısılmışçasına” çaresiz bıraktığını ve yakınmalarını artırdığını saptadım.Malesef çok teknik konu olduğu için arı dil kullanamadım,bir başka arkadaşımın da bu konuya çözüm getireceğini umarak ,bu yazıyı prostatitli hastalarımda ki bilgi açlığını gidermek için kaleme aldım

Prostat sadece erkeklerde bulunan tubulo alveolar dış salgı bezidir. Kadınlar daki iç rahmin karşılığı bir organdır. Prostat erkeklerde mesan enin altında penis kökünün hemen üzerinde , Ağırlığı 20-25 gram, İri “at kestanesine” benzeyen organdır.

 

 

Tedavisi güç bir infeksiyon olarak prostatitProstatitler sık görülen bir sağlık sorunu-dur. Çoğunlukla dördüncü ve beşinci onyıllarda olmak üzere tüm yaş grubundan erkekleri etki-leyebilmektedir. İnsidans ve prevalansı % 5-8 arasında bildirilmiş olup prostat hastalıkları içinde en sık görülen tablodur. EpidemiyolojiErkeklerin birçoğunda prostatit benzeri semptomlar görülür. Yapılan çeşitli araştırmalar sonucunda erkeklerin % 9-16 kadarına prostatit teşhisi koyulduğu gösterilmiştir. Prostatit, üro-loglara başvuran erkek hastalardaki tanıların % 3-12 kadarını oluşturur. Sık görülen bir hastalık tablosu olmasına karşın prostatit tedavileri genellikle beklenenin altında oranlarda başarı ile sonuçlanmaktadır.Prostatit sınıflandırmalarıGünümüzde en yaygın olarak kabul edi-len prostatit sınıflaması National Institutes of Health (NIH) tarafından kabul edilen ve Tablo 1’de gösterilen sınıflandırmadır. Bu sınıflandır-manın daha önce yaygın olarak kullanılan sınıf-landırmayla karşılaştırılması Tablo 2’de veril-miştir. TanıProstatit tanısında kullanılan yöntem Meares ve Stamey tarafından 1968 yılında tanım-lanan ve infeksiyonu lokalize etmeyi amaçlayan 4 kadeh testidir. Bu test günümüzde ürologlar tarafından genellikle 2 kadeh testi olarak uygu-lanmaktadır. Meares Stamey testinin uygulama-sı Şekil 1’de şematik olarak gösterilmiştir. İki kadeh testi olarak uygulandığı zaman hastadan.

 

 

Mikroskopik Değerlendirme

Kategori III KPPS’ün 2 alt tipinin değerlendirilmesinde idrar ve EPS ‘nin sitolojik incelenmesine gereksinim vardır.İdrar 5 dk santrafuj edilir mikroskopta HPF incelenir. 5 – 10 WBCs/HPF in EPS de normal kabul edilirken 20’nin üzeri patolojik kabul edilir.Boyanmamış preparatlarda WBC hücrelerini(e.g., poly morphonuclear leukocytes, lymphocytes, monocytes, macro phages) biribirinden ayırdetmek mümkün değildir.

– – – – – – – – – Mikroskopta HPF de WBC’lerin (lökösitlerin) görünümü.

Diğer İnceleme Yöntemleri

– İmmunolojik analizlerle prostat sıvısında IgA ve IgG ölçümü.

– Kategory IIIA KPPS prostatik sıvıda endotoksin artar.

– Kategory IIIA hastada (leukocytes) IL-1α ve IL-8 seviyeleri Kategory IIIB hastalarına göre daha yüksek seviyelerde bulunmuştur fakat Kategory IIIB de TNF-α, IL-1α, ve IL-6 değişiklik saptanmamıştır.

– EPS de çinko seviyeleri yüksek olması sağlıklı prostatı işaret ederken prostatitte seviyeler düşmektedir.

– CP de prostatik sıvıda rRNA (rRNA-based molecular technique with prostatic fluid) %65 yüksek bulunmuştur.

 

Prostat bezinde inflamasyonun gelişimi genellikle karmaşık ve lokal predispozan faktörlere, ayrıca metabolizma ve kan dolaşımının ihlallerine, vücutta durgunluğun varlığına bağlıdır. İkincisi en önemlisidir ve sıklıkla vasküler patoloji, yani hemoroid, spermatik kordun varisli damarları, alt ekstremiteler ile birleştirilir. Ayrıca, prostat bezindeki durgunluk, artrit, osteokondroz, kardiyovasküler sistem patolojisi vb.gibi kronik hastalıklara katkıda bulunur.

.

 

KRONİK BAKTERİYEL PROSTAT İLTİHABI

Kronik prostat bakteriyel iltihabı, akut bakteriyel prostatit ile benzerlik taşımakla beraber belirtilerin şiddeti daha hafiftir. Genç ve orta yaşlı erkeklerde daha sık görülen bakterilerin sebep olduğu ve tekrarlanan idrar yolu iltihaplarının prostat bezine girmesi sonucunda meydana gelir. Belirtileri zaman içerisinde yavaş yavaş ortaya çıkar, hatta bazı erkeklerde belirtilerin şikayet oluşturması birkaç yıl alabilir.

 

Üretrit prostatit

 

İlaç TedavileriGünümüzde orta şiddette yakınmaları olan hastaların tedavisinde en sık yararlanılan yöntemdir. Tedavi için kullanımda olan birkaç grup ilaç vardır. Bütün ilaçlarda etki sürekli kullanım ile olanaklıdır.Alfa BlokörlerBir kısmı aynı zamanda yüksek tansiyon tedavisinde de kullanılan bu ilaçlar prostat ve mesane boynundaki düz kasları gevşeterek idrar akımını rahatlatırlar. Alfa blokör ilaçlar sağladıkları rahatlamaya karşın prostat boyutlarını küçültmezler. Genellikle günde bir kez ağızdan alınarak kullanılırlar ve etkileri çok çabuk başlar. Başağrısı, halsizlik, baş dönmesi ve nefes almakta zorluk gibi yan etkiler görülebilir. Halen kullanımda, etken maddeleri “alfuzosin, doksazosin, tamsulosin, terazosin ve silodosin” olan beş farklı alfa blokör ilaç vardır. Bu ilaçların tedavi edici güçleri birbirlerine yakındır. Ancak, silodosin ve alfuzosinin tansiyon düşürücü etkileri diğerlerine göre daha azdır.

 

 

Alfa blokörler: Zor idrar yapma şikayetiniz varsa bu durum üriner sistemdeki bir obstrüksiyona bağlı olabileceği için doktorunuz alfa bloker başlayabilir. Bu ajanlar mesane boynu ve prostatı rahatlatabilir ve idrar akımını sağlar.

Ağrı kesiciler: NSAID ajanlar veya asetaminofen ağrı ve rahatsızlığı azaltabilir. Ancak yan etkiler açısından doz ayarlaması doktorunuz tarafından yapılmalıdır.

Önemli olan bu inatçı hastalığın doktorunuz tarafından dikkatli takibidir, bu takiplerle tedavinin doğru şekilde ayarlanması sağlanacaktır.

 

Login

Welcome to WriteUpCafe Community

Join our community to engage with fellow bloggers and increase the visibility of your blog.
Join WriteUpCafe