Disclaimer: This is a user generated content submitted by a member of the WriteUpCafe Community. The views and writings here reflect that of the author and not of WriteUpCafe. If you have any complaints regarding this post kindly report it to us.

Prostat büyümesi belirtileri nelerdir?

Prostat büyümesinin başlıca belirtileri; idrarın akımında zayıflama ve kalibresinde azalma, işemede zorlanma ve kesik kesik işeme, işe sonrası damlama, gece ve gündüz sık idrara çıkma, acil işeme isteği, tuvalete yetişemeden idrar kaçırma, idrar yaptıktan sonra mesanenin (idrar torbası) tam boşalmadığı hissi ve sonda koymayı gerektiren hiç idrar yapamama (tıkanma) durumudur.

Prostat Hastalıkları Tedavi Edilebilir mi? https://bit.ly/3iBCxSN

Prostatit antibiyotik tedavisi https://bit.ly/2ZLQ1nQ

 

Erkekte testosteron hormonu ve dihidrotestosteron hormonu prostat büyümesi ile ilgili bulunmuştur. Hadım edilmiş erkeklerde prostat büyümesi olmaz. Bu bulgudan yola çıkılarak hadım edilen erkeklerde yok olan hormonlar ve etkileri araştırılmıştır. Sonuçta testosteron ve dihidrotestosteron üzerine etki eden ilaçlar ortaya çıkarılmıştır.

Prostat dokusunda büyüme iki şekilde olur. Birincisi ve en sık rastlanan prostatın içerisinden geçen idrar kanalı yani üretrayı daralttığı büyüme şeklidir. Meydana gelen daralma idrar akımını engeller. İkinci grupta ise prostat dış kısma doğru büyür. Çok büyük hacimlere ulaştığı halde üretrada bası ve daralma meydana getirmez. Hastanın işeme ile ilgili şikayeti olmaz.

 

 

Bu rahatsızlığı tetiklediği düşünülen nedenler ;

– Cinsel aktivite: Cinsel yolla bulaşan gonore, klamidya gibi bir enfeksiyonu olan, cinsel olarak aktif genç erkeklerde daha sık gelişir. Bazı erkeklerde cinsel ilişki sıklığının azaltılması iyileştirici bir faktör olabilir.

– Anksiyete veya stres: Stres idrar akımını kontrol eden kasların kasılmasına neden olur. Bu kaslar, mesane ve rektumu destekleyen pelvik taban kaslarıdır. Kasılmalar, kasların düzenli gevşemelerini önler ve idrarın prostata geri dönüp, dokusunu zedelemesine neden olur.

– İdrarı bitirme ve yeniden başlama: Bazı erkekler idrar yaparken sık sık durup tekrar başlarlar. İdrar akımını durdurmak üretradan geri idrar kaçışına neden olur ve bu da prostatı irrite eder.

– Ağır Kaldırma: Mesane doluyken ağır kaldırma idrarın prostata geri kaçışına neden olabilir.

– Meslek: Kamyon şoförlüğü gibi meslekler bu enfeksiyonla ilişkili olabilir.

– Bazı aktiviteler: Bisiklete binme veya jogging gibi aktiviteler bezi irrite edebilir.

 

 

Uzun yıllar boyunca antibiyotikler kronik prostatit tedavisinin temelini oluşturmaktadır. Antibiyotiklerin prostata difüzyonu zor olduğundan, genellikle dört veya daha fazla hafta gibi uzun süreli ve yüksek dozda verilmelidir. İdrarda veya prostat sıvısında bakteri bakteri tespit edilmese bile, kronik bir bakteriyel prostatit olabilir ve antibiyotik önerilebilir. Bazı hastalar bu tedaviden fayda görebilir. Bu tedaviden sonra hasta rahatlar ancak 2-3 ay sonra hastalık nüks edebilir. Ancak, çoğunlukla, sadece antibiyotik kullanımı sorunu ortadan kaldırmaz.

 

 

Prostat Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Transüretral Prostat Rezeksiyonu (TUR-P):

Transüretral prostat rezeksiyonu (TUR-P) operasyonunda elektrik enerjisi yardımıyla prostat dokusu içeriden yakılarak küçük parçalar halinde çıkarılır. Bu ameliyatta kanama ihtimali yüksek olduğundan hastanın varsa kullanmak zorunda olduğu kan sulandırıcı (antiagregan-koagulan) ilaçlar 1 hafta önceden kesilir ve ameliyat sonrası en erken 1 hafta sonra yeniden başlanabilir.

işlem sonrası hastanın en az 3-4 gün sondalı kalması gerekmektedir. Bu yöntem sonrası TUR-P sendromu, üretra darlığı, enfeksiyon, idrar kaçırma, idrar yapmada güçlük, meninin geri kaçması (retrograd ejekülasyon) ve yeniden cerrahi gereksinimi görüldüğü birçok çalışmada bildirilmiştir.

 

 

Yaşamları boyunca erkekler testislerden erkeklik hormonu olarak testosteron hormonunu üretirlerken, vücutlarında az miktarda olsa kadınlık hormonu olan östrojen de bulunmaktadır. Yaşın ilerlemesiyle kandaki aktif testosteron hormon düzeyi azalmaya ve bu düşüşte beraberinde östrojen oranının artmasına neden olmaktadır. Hayvan çalışmaları BPH gelişiminde yaşlanmayla prostat içinde daha etkin oranda gözükmeye başlayan östrojen hormonunun bazı temel hücre gelişimlerini tetiklendiğini göstermektedir.

Diğer bir teori ise testosteron hormonunun aktif hali olan dihidrotestosteron (kısaca DHT) üzerine yoğunlaşmıştır. Bazı araştırmacılar yaşla kandaki testosteron düzeyinin azalmasına rağmen, prostat bezinde DHT düzeylerinin arttığı ve biriktiğini göstermektedir. Bu aktif hormonun artan miktarının ise prostat hücrelerinde gelişimi tetiklediği düşünülmektedir. Bir enzim eksikliği nedeniyle DHT üretimi olmayan erkeklerde BPH gelişiminin de olmaması da bu teoriyi desteklemektedir.

Bazı araştırmacılar ise erken gelişim döneminde ileride BPH gelişimine yol açacak kimyasal ve genetik değişikliklerin oluştuğunu ve yaşın ilerlemesiyle diğer (mesela yukarıda belirtilen hormon faktörleriyle birleşince) faktörlerin tetiklemesiyle yeniden bir gelişim sürecine geçtiğini düşünmektedirler.

 

Login

Welcome to WriteUpCafe Community

Join our community to engage with fellow bloggers and increase the visibility of your blog.
Join WriteUpCafe