Disclaimer: This is a user generated content submitted by a member of the WriteUpCafe Community. The views and writings here reflect that of the author and not of WriteUpCafe. If you have any complaints regarding this post kindly report it to us.

Kronik Prostatit Tedavisi

Kronik prostatit nasıl geçer? Prostatit tedavisi altta yatan nedenine ve prostatit türüne bağlı olarak değişmektedir. Bakteriyel bir enfeksiyon nedeniyle oluşmuşsa, antibiyotikler reçete edilmektedir.

Prostat Tedavisi Nasıl Yapılır?: https://bit.ly/3iBCxSN

Kronik prostatit ne zaman geçer – https://bit.ly/32ByLmR

 

Üriner trakt veya kalın barsaklarda sık bulunan bakteriler prostatitin bu tipinden sıklıkla sorumludur. Eğer semptomlarınız ciddiyse iyileşe dek birkaç gün hastanede kalmanızı gerektirebilir. Çünkü akut bakteriyel prostatit idrar yapamama ve kan dolaşımına enfeksiyon yayılması (bakteriyemi) gibi ciddi problemleri içerebilir, bir doktora görünmenizi gerektirecek kadar önemlidir.

Kronik bakteriyel prostatit

Bu durum da bir bakteriyel enfeksiyon nedeniyle olur. Her ne kadar akut prostatin aksine semptomlar tipik olarak yavaş gelişse ve daha az olsada şunları içerebilir.

 

 

Bu rahatsızlığı tetiklediği düşünülen nedenler ;

– Cinsel aktivite: Cinsel yolla bulaşan gonore, klamidya gibi bir enfeksiyonu olan, cinsel olarak aktif genç erkeklerde daha sık gelişir. Bazı erkeklerde cinsel ilişki sıklığının azaltılması iyileştirici bir faktör olabilir.

– Anksiyete veya stres: Stres idrar akımını kontrol eden kasların kasılmasına neden olur. Bu kaslar, mesane ve rektumu destekleyen pelvik taban kaslarıdır. Kasılmalar, kasların düzenli gevşemelerini önler ve idrarın prostata geri dönüp, dokusunu zedelemesine neden olur.

– İdrarı bitirme ve yeniden başlama: Bazı erkekler idrar yaparken sık sık durup tekrar başlarlar. İdrar akımını durdurmak üretradan geri idrar kaçışına neden olur ve bu da prostatı irrite eder.

– Ağır Kaldırma: Mesane doluyken ağır kaldırma idrarın prostata geri kaçışına neden olabilir.

– Meslek: Kamyon şoförlüğü gibi meslekler bu enfeksiyonla ilişkili olabilir.

– Bazı aktiviteler: Bisiklete binme veya jogging gibi aktiviteler bezi irrite edebilir.

 

 

Prostat içindeki iltihaplı salgının mekanik drenajı

Prostatit tedavisinin en eski yöntemlerinden birisi olan prostat masajı, enfeksiyona neden olabilecek konjesyonu azaltır. Yineleyen prostat masajının intraprostatik kanalları açtığı, dolaşımı düzelttiği ve antibiyotiklerin dokuya geçişini iyileştirdiği görülmektedir. Yeni geliştirilmiş geniş spektrumlu antibiyotiklerin kullanılması ile prostat masajı eskisi kadar uygulanmamaktadır.

Prostat içine enjeksiyon tedavisi: Makattan lokal anestezik jel sıkılması sonrasında transrektal ultrason eşliğinde prostat içine makattan veya bacak arası perine den iğne ile girilip prostatın içindeki özellikle prostatit düşünülen kalsifikasyon görülen alanlar başta olmak üzere her iki prostat lobuna kokteyl şeklinde hazırlanmış ilacın enjekte edilmesi işlemidir.Genellikle 3-4 seans uygulanmaktadır. Kronik prostatitte medikal tedaviden yanıt alınamamış hastalarda yüksek başarı ile tedavi imkanı sağlamaktadır.

 

a. prostat intraepitelyal neoplazi (PİN)

Bazen erkekler boşalmamayı tercih eder. Ve tabii ki bu da sağlıklı olabilir. Herhangi bir nedenle boşalmamaya karar verdiğinizde veya bekarlık hayatını seçtiyseniz, prostat bezinin sağılması sizi sağlıklı ve prostat ağrısı ve prostat hastalığından arındırmaya yardımcı olabilir.

.

 

Açık Prostat Ameliyatı: Açık prostat ameliyatı büyük prostatı olan hastaların tedavisinde etkinliği en yüksek olan tedavi şeklidir. Buna karşın komplikasyonları da daha fazladır.Büyük prostatlarda artık günümüzde laparoskopik adenomektomi dediğimiz kapalı ameliyatla prostatın büyümüş dokusu çıkartılıp hastanın erken taburcu edilebildiği tedavi şeklide bulunmaktadır. Ayrıca, BPH ile birlikte büyük bir mesane taşı varlığında veya kapalı ameliyatlar için pozisyon vermeyi engelleyebilecek ortopedik sorunlar bulunduğunda yine açık ameliyat tercih edilebilir. Açık operasyonda karnın alt bölgesinden kesi yapılarak prostat çıkartılır.

Operasyon sonrasında hafif-orta şiddette ağrı olabilir. İdrar sondası çoğunlukla 5-7 günde çekilir ve bu süre içinde hastanede kalınması gerekmektedir.Gerek hastaların doktora daha erken başvurması ve erken dönemde tanı konması ve gerekse endoskopik yöntemlerin çok büyük gelişmeler göstermesi cerrahi tedavilerin büyük çoğunluğunun kapalı girişimler şekline dönmesini sağlamıştır. Kapalı ameliyatlar, idrar yolundan içeriye girilip kamera görüntüsü yoluyla doğrudan gözlem altında özel aletler kullanılarak uygulanan girişimlerdir.

 

Prostat bezi görevleri biyoloji

 

İlaç TedavileriGünümüzde orta şiddette yakınmaları olan hastaların tedavisinde en sık yararlanılan yöntemdir. Tedavi için kullanımda olan birkaç grup ilaç vardır. Bütün ilaçlarda etki sürekli kullanım ile olanaklıdır.Alfa BlokörlerBir kısmı aynı zamanda yüksek tansiyon tedavisinde de kullanılan bu ilaçlar prostat ve mesane boynundaki düz kasları gevşeterek idrar akımını rahatlatırlar. Alfa blokör ilaçlar sağladıkları rahatlamaya karşın prostat boyutlarını küçültmezler. Genellikle günde bir kez ağızdan alınarak kullanılırlar ve etkileri çok çabuk başlar. Başağrısı, halsizlik, baş dönmesi ve nefes almakta zorluk gibi yan etkiler görülebilir. Halen kullanımda, etken maddeleri “alfuzosin, doksazosin, tamsulosin, terazosin ve silodosin” olan beş farklı alfa blokör ilaç vardır. Bu ilaçların tedavi edici güçleri birbirlerine yakındır. Ancak, silodosin ve alfuzosinin tansiyon düşürücü etkileri diğerlerine göre daha azdır.

 

 

Yaşamları boyunca erkekler testislerden erkeklik hormonu olarak testosteron hormonunu üretirlerken, vücutlarında az miktarda olsa kadınlık hormonu olan östrojen de bulunmaktadır. Yaşın ilerlemesiyle kandaki aktif testosteron hormon düzeyi azalmaya ve bu düşüşte beraberinde östrojen oranının artmasına neden olmaktadır. Hayvan çalışmaları BPH gelişiminde yaşlanmayla prostat içinde daha etkin oranda gözükmeye başlayan östrojen hormonunun bazı temel hücre gelişimlerini tetiklendiğini göstermektedir.

Diğer bir teori ise testosteron hormonunun aktif hali olan dihidrotestosteron (kısaca DHT) üzerine yoğunlaşmıştır. Bazı araştırmacılar yaşla kandaki testosteron düzeyinin azalmasına rağmen, prostat bezinde DHT düzeylerinin arttığı ve biriktiğini göstermektedir. Bu aktif hormonun artan miktarının ise prostat hücrelerinde gelişimi tetiklediği düşünülmektedir. Bir enzim eksikliği nedeniyle DHT üretimi olmayan erkeklerde BPH gelişiminin de olmaması da bu teoriyi desteklemektedir.

Bazı araştırmacılar ise erken gelişim döneminde ileride BPH gelişimine yol açacak kimyasal ve genetik değişikliklerin oluştuğunu ve yaşın ilerlemesiyle diğer (mesela yukarıda belirtilen hormon faktörleriyle birleşince) faktörlerin tetiklemesiyle yeniden bir gelişim sürecine geçtiğini düşünmektedirler.

 

Login

Welcome to WriteUpCafe Community

Join our community to engage with fellow bloggers and increase the visibility of your blog.
Join WriteUpCafe