Disclaimer: This is a user generated content submitted by a member of the WriteUpCafe Community. The views and writings here reflect that of the author and not of WriteUpCafe. If you have any complaints regarding this post kindly report it to us.

İyi huylu prostat büyümesi ya da BPH (Benign Prostat Hiperpalizisi) erkeklerde 50 yaşından sonra sıklıkla görülür. Prostat dokusunun kanserojen olmayan büyümesidir. Prostatın belli bir yaştan sonra büyümesinin nedeni tam olarak anlaşılamamış olsa da yaşlanan erkekte hormonların özellikle östrojen ve testosteron seviyelerinin birbirlerine oranları ile ilgili olduğu düşünülmektedir.

Prostat Hastalıkları Tedavisi: https://bit.ly/3iBCxSN

Kronik prostatit yakı otu https://bit.ly/2ZLQ1nQ

 

Benzer Etkiye Sahip Fitoterapötik İlaçlar

Benzer etkili fitoterapötik ilaçlar da kullanılmaktadır, saw palmetto gibi), analjezik, antiinflamatuvar, immünomodülatör, pelvik taban fizyoterapisi (myofasyal tetik nokta gevşetmesi), kas gevşetici ilaçlar, bitkisel tedaviler, trisiklik antidepresan ilaçlar vb.

Mikrodalga hipertermi ve termoterapi uygulaması ile birlikte şikayetlerin artması prostatik tedavisini kapsar.

Mikrodalga hipertermi ve termoterapi uygulaması ile botulinum toksin-A enjeksiyonu, PRP tedavisi, ozon tedavisi, prostata düşük yoğunluklu şok dalga tedavisi, sıcak oturma banyosu, şikayetlerin artışına neden oluyorsa diyet düzenlemesi de prostatit tedavisi kapsamında yapılmaktadır. Prostat iltihabı için en iyi antibiyotik hastaya göre belirlenirken prostatit tedavisi için kullanılan ilaçlar şunlardır:

* Antibiyotikler: Bu durumda ilk aşamada uygulanmak için en uygun antibiyotikler trimetoprim-sulfametoksazol ve kinolonlardır (norfloksasin, ofloksasin, siprofloksasin ve levofloksasin). İkinci tercih ise tetrasiklinler ve makrolidlerdir. En az 2-4 haftalık antibiyotik tedavisi sonrası faydaları ortaya çıkmaktadır.

* Antiinflamatuar ajanlar: Prostatit antibiyotik tedavisi için kullanılan bir diğer ilaç grubu da anti-inflamatuar ajanlardır. Nonsteroidal antiinflamatuvar ajanlar, steroidler ve immünsüpresifler teorik olarak prostat içindeki inflamatuvar parametreleri düzeltir ve hastalığın semptomlarında düzelme sağlarlar.

* Kas gevşeticiler: Prostatit ilaçları arasında kas gevşeticiler de yer almaktadır. Özellikle pelvik ağrı sendromunda diazepam ve baklofenin yararlı olduğu söylense de bu durumda kesinlik söz konusu değildir.

* Alfa blokerler: Prostatit tedavisi için hastada zor idrar yapma şikayeti bulunuyorsa tedavide alfa bloker ilaçları kullanılabilir. Bu ilaçlar mesane boynu ve prostatı rahatlatır.

Prostatit antibiyotik tedavisi için hastanın genel sağlık durumuna, iltihabın yayılma durumuna ve oluşturduğu tehlikeye göre yapılmaktadır. Antibiyotik tedavisi ve kullanılan prostatit ilaçları hakkında detaylı bilgiyi kliniğimizden alabilirsiniz.

 

 

Prostatit Teşhisi Ve Tedavisi

Yukarıda adı geçen belirtilerden bir ya da birkaçını yaşayan hastalar doktora gitmek gereği duyduğunda önce hastanın hikâyesi dinlenir. Fiziki muayeneden sonra hastadan kan alınıp bazı testler yapılır. Kanda bulunan PSA oranı normalin üzerinde ise enfeksiyon ihtimaline karşı ayrıca idrar tahlilleri yapılır. İdrar yollarının ve prostatın durumunun görülebilmesi için bilgisayarlı tomografi de çekilebilir. Prostatit türü saptandıktan sonra tedaviye başlanır. Akut prostatitli ve şikâyetleri ağır olan hastalar hastaneye yatırılarak antibiyotikle tedavi edilebilir. Tedavi edilmeyen vakalarda iltihap kana karışarak daha ciddi komplikasyonlara hatta ölüme sebep olabilir. İdrar kesesini rahatlatan ve ağrı gideren ilaçlar da tedavinin bir parçasıdır.

Kronik prostatit çeşitleri de eğer bakteri nedenli ise yine antibiyotikle tedavi edilecektir. Antibiyotik tedavileri uzun sürebilir. Bakteriyel olmayan kronik prostatitlerde hastalar kas gevşeticiler, vitamin ve bazı ilaçlarla tedavi edilir. İlaçlar doktorun önerdiği doz ve sürede kullanılmalıdır. Bakteriyel nedenli olmayan kronik prostatitlerde hastanın şikâyetleri azaltılmaya çalışılır. Bu amaçla ağrı kesici, kas gevşetici ilaçlardan yararlanılmaktadır. Bu tür hastalara alfa blokerler ve sakinleştiriciler de verilerek daha konforlu yaşamaları sağlanır.

 

 

Kronik bakteriyel prostatit Kronik bakteriyel prostatit akut bakteriyel prostatite benzer fakat belirtiler daha yavaş gelişir ve hastada yaptığı olumsuz etkiler daha azdır. Erkeklerde sık tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları kronik bakteriyel prostatiti de düşündürmelidir. Her yaş grubunda görülebilir ancak orta ve genç erkek grubunda daha sıklıkla görülür. Kronik pelvik ağrı sendromu – Nan bakteriyel prostatit (Prostatodini) Bu grup prostatitin en sık rastlanan formudur. Gerçek sebebi nadiren belirlenebilir. Mevcut bir enfeksiyondan köken alabilir. Pelvik bölgedeki bir enfilemasyondan ya da kas spazmlarının neden olduğu ağrılardan köken alıyor olabilir. Prostattaki enflamasyon hiçbir belirti de vermeyebilir. Genellikle hastada ortaya çıkan belirtiler; • Genital bölgelerde, kasıklarda, pelvik bölgede ağrı • Sık idrara gitme • İdrar yapma sırasında ağrı • Ejakülasyon (boşalma) sırasında ağrı • Ejakülatın pıhtılığı değişik renkte veya kokulu gelmesi • İdrarın koyu renkte ve kokulu gelmesi gibi semptomlardır.

 

prostata ısırgan otu iyi gelir mi

 

Kanser, insan vücudunu oluşturan hücrelerin olağan dışı bölünmesi ve çoğalması ile organlarda ur adı verilen kitlelerin oluşmasıdır. Yapılan araştırmalar yüzden fazla kanser çeşidinin bulunduğunu kanıtlamıştır. Ancak bu kanser türlerinin hepsinin oluşması aynı şekilde gerçekleşir. Anormal hücreler kontrolsüz bir şekilde çoğalarak hastalığın oluşmasına neden olur. Kanser hastalığının tedavisinin başarı oranı erken teşhisle birlikte uygulanan tedavi ile artar. Geç kalınan kanser tedavileri ise insan hayatını riske atacak derecede tehlikelidir. Kanserler, insan vücudunda meydana geldiği organın ismine göre adlandırılır. Bu nedenle prostatta bir kanser başlangıcı söz konusu ise buna prostat kanseri denir. Deri kanseri ile prostat kanseri erkeklerde görülen en yaygın kanser türlerinden ikisidir. Diğer kanser türlerinde olduğu gibi prostat kanserinde de erken tanı ve tedavi hayati önem taşır.

 

 

Yaşamları boyunca erkekler testislerden erkeklik hormonu olarak testosteron hormonunu üretirlerken, vücutlarında az miktarda olsa kadınlık hormonu olan östrojen de bulunmaktadır. Yaşın ilerlemesiyle kandaki aktif testosteron hormon düzeyi azalmaya ve bu düşüşte beraberinde östrojen oranının artmasına neden olmaktadır. Hayvan çalışmaları BPH gelişiminde yaşlanmayla prostat içinde daha etkin oranda gözükmeye başlayan östrojen hormonunun bazı temel hücre gelişimlerini tetiklendiğini göstermektedir.

Diğer bir teori ise testosteron hormonunun aktif hali olan dihidrotestosteron (kısaca DHT) üzerine yoğunlaşmıştır. Bazı araştırmacılar yaşla kandaki testosteron düzeyinin azalmasına rağmen, prostat bezinde DHT düzeylerinin arttığı ve biriktiğini göstermektedir. Bu aktif hormonun artan miktarının ise prostat hücrelerinde gelişimi tetiklediği düşünülmektedir. Bir enzim eksikliği nedeniyle DHT üretimi olmayan erkeklerde BPH gelişiminin de olmaması da bu teoriyi desteklemektedir.

Bazı araştırmacılar ise erken gelişim döneminde ileride BPH gelişimine yol açacak kimyasal ve genetik değişikliklerin oluştuğunu ve yaşın ilerlemesiyle diğer (mesela yukarıda belirtilen hormon faktörleriyle birleşince) faktörlerin tetiklemesiyle yeniden bir gelişim sürecine geçtiğini düşünmektedirler.

 

Login

Welcome to WriteUpCafe Community

Join our community to engage with fellow bloggers and increase the visibility of your blog.
Join WriteUpCafe