Disclaimer: This is a user generated content submitted by a member of the WriteUpCafe Community. The views and writings here reflect that of the author and not of WriteUpCafe. If you have any complaints regarding this post kindly report it to us.

Kronik prostatit başlangıcı ve gelişimi belirtilerini nedenlerine bağlı olarak, bakteriyel ve bakteriyel olmayan kronik prostatit olmak üzere iki grupta incelemek mümkün olabilmektedir.

Kronik Bakteriyel Prostatit Belirtileri

Kronik bakteriyel prostatit sahibi olan erkekler genellikle, akut bakteriyel prostatit belirtilerine benzet belirtiler yaşamaktadır. Bununla birlikte, kronik bakteriyel prostatit belirtilerini artırabilecek ek bir belirti ise sık sık tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonlarıdır.

Kronik Prostatit ve Tedavisi – https://bit.ly/3iBCxSN

Prostat bezleri masaj aleti: https://bit.ly/2ZLQ1nQ

 

Prostatit Çeşitleri

Akut Bakteriyel Prostatit

Prostatta meydana gelen iltihap, ani bakteriyel enfeksiyondur. Bu tür prostatitler, en az görülen prostatit türüdür. Ancak, akut bakteriyel prostatit semptomları genellikle şiddetlidir. Bu tür rahatsızlıklardan şikayet eden hastalarda, idrar yolu enfeksiyonu ile, idrar için tuvalete sık çıkma ve acil olarak çıkma, geceleri tuvalete çıkma isteği ve alt karın ve genital bölgede acı hissetme gibi şikayetleri olur. Hastalarda genelde, ateş, titreme, mide bulantısı, kusma ve idrar yaparken yanma meydana gelir. Akut bakteriyel prostatitin hemen tedavi edilmesi önemlidir. Tedavi edilmezse, mesane enfeksiyonları, prostatta apseler ve hatta daha aşırı durumlarda idrarı engelleyen bir yapı oluşturabilir. Tedavi edilmediği durumda, vücut sağlığında karışıklık yaratabilir ve düşük kan basıncı oluşabilir. Bu da ölümcül sonuçlar yaratabilir. Bu durum, hastanede gözetim altında, damar içi antibiyotiklerle, oluşan acıyı rahatlatıcı ilaçlar ve sıvılarla tedavi edilebilir.

 

 

Bu rahatsızlığı tetiklediği düşünülen nedenler ;

– Cinsel aktivite: Cinsel yolla bulaşan gonore, klamidya gibi bir enfeksiyonu olan, cinsel olarak aktif genç erkeklerde daha sık gelişir. Bazı erkeklerde cinsel ilişki sıklığının azaltılması iyileştirici bir faktör olabilir.

– Anksiyete veya stres: Stres idrar akımını kontrol eden kasların kasılmasına neden olur. Bu kaslar, mesane ve rektumu destekleyen pelvik taban kaslarıdır. Kasılmalar, kasların düzenli gevşemelerini önler ve idrarın prostata geri dönüp, dokusunu zedelemesine neden olur.

– İdrarı bitirme ve yeniden başlama: Bazı erkekler idrar yaparken sık sık durup tekrar başlarlar. İdrar akımını durdurmak üretradan geri idrar kaçışına neden olur ve bu da prostatı irrite eder.

– Ağır Kaldırma: Mesane doluyken ağır kaldırma idrarın prostata geri kaçışına neden olabilir.

– Meslek: Kamyon şoförlüğü gibi meslekler bu enfeksiyonla ilişkili olabilir.

– Bazı aktiviteler: Bisiklete binme veya jogging gibi aktiviteler bezi irrite edebilir.

 

 

Açık Prostat Ameliyatı: Açık prostat ameliyatı büyük prostatı olan hastaların tedavisinde etkinliği en yüksek olan tedavi şeklidir. Buna karşın komplikasyonları da daha fazladır.Büyük prostatlarda artık günümüzde laparoskopik adenomektomi dediğimiz kapalı ameliyatla prostatın büyümüş dokusu çıkartılıp hastanın erken taburcu edilebildiği tedavi şeklide bulunmaktadır. Ayrıca, BPH ile birlikte büyük bir mesane taşı varlığında veya kapalı ameliyatlar için pozisyon vermeyi engelleyebilecek ortopedik sorunlar bulunduğunda yine açık ameliyat tercih edilebilir. Açık operasyonda karnın alt bölgesinden kesi yapılarak prostat çıkartılır.

Operasyon sonrasında hafif-orta şiddette ağrı olabilir. İdrar sondası çoğunlukla 5-7 günde çekilir ve bu süre içinde hastanede kalınması gerekmektedir.Gerek hastaların doktora daha erken başvurması ve erken dönemde tanı konması ve gerekse endoskopik yöntemlerin çok büyük gelişmeler göstermesi cerrahi tedavilerin büyük çoğunluğunun kapalı girişimler şekline dönmesini sağlamıştır. Kapalı ameliyatlar, idrar yolundan içeriye girilip kamera görüntüsü yoluyla doğrudan gözlem altında özel aletler kullanılarak uygulanan girişimlerdir.

 

 

Prostat Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Transüretral Prostat Rezeksiyonu (TUR-P):

Transüretral prostat rezeksiyonu (TUR-P) operasyonunda elektrik enerjisi yardımıyla prostat dokusu içeriden yakılarak küçük parçalar halinde çıkarılır. Bu ameliyatta kanama ihtimali yüksek olduğundan hastanın varsa kullanmak zorunda olduğu kan sulandırıcı (antiagregan-koagulan) ilaçlar 1 hafta önceden kesilir ve ameliyat sonrası en erken 1 hafta sonra yeniden başlanabilir.

işlem sonrası hastanın en az 3-4 gün sondalı kalması gerekmektedir. Bu yöntem sonrası TUR-P sendromu, üretra darlığı, enfeksiyon, idrar kaçırma, idrar yapmada güçlük, meninin geri kaçması (retrograd ejekülasyon) ve yeniden cerrahi gereksinimi görüldüğü birçok çalışmada bildirilmiştir.

 

 

Bakterial prostatitte lokal prostatik immün sistem (LPIS) aktive olur.Akut bakterial prostatit sonrasında serum ve prostatik sıvıda bakterial antijene özgü IgG ve IgA (antikor:panzehir maddeler) görülmeye ve artmaya başlar.Uygun antibiotik tedavisini takiben bu ölçümler normal seviyelerine dönerler.

Bakterial prostatit akut evresinde PSA (prostat spesifik antijen) da farkedilir bir şekilde artar eğer rekürrens yoksa 6 haftaya kadar yavaş yavaş normal seviyelerine döner.

KP de serumda immün globilinler artmaz ama prostatik sıvıda IgA ve IgG her ikisi de artar.Uygun antibiotik tedavisi ile önce IgG birkaç ay içerisinde düşerken IgA ise 2 yıl kadar yüksek kalır.İdrar,EPS ve serumda antikorlarla kaplı bakteriler sap tanmıştır.

NBP (nonbakterial prostatit) de antijen ve oto immün prosesler nedeniyle enflamasyon gelişir. IgA ve IgM antikorları artar (mikro organizmaya spesifik olmayan).Prostat biopsilerinde antikorlara ilaveten fibrinojen ve C3 de artar.bu bulgulara göre prostatit otoimmün bir hastalık olarak da yorumlanmıştır .Bazı şartlarda self antijen PSA da olabilmekte.Sitokin ,nerve growth faktör yapımının artması gibi immünolojik ve nöroen dokrin deği şimler prostatik inflamasyonda görülebilir.Özellikle interleukin IL-10 işin içine karışabilir.Diğer interlökeinleri sayarsak IL-1β, tumor necrosis factor-α (TNF-α) . İmmüno fenotipik olaylar daha sıklıkla noninflamatuar kategory IIIB KP/kronik pelvic pain syndrome (KPPS)da görülmektedir.

 

Login

Welcome to WriteUpCafe Community

Join our community to engage with fellow bloggers and increase the visibility of your blog.
Join WriteUpCafe