Disclaimer: This is a user generated content submitted by a member of the WriteUpCafe Community. The views and writings here reflect that of the author and not of WriteUpCafe. If you have any complaints regarding this post kindly report it to us.

İyi huylu prostat büyümesi, tıp dilinde benign prostat hiperplazisi (BPH) olarak bilinir. Prostat büyümesine bağlı belirtiler genellikle 60-65 yaşları arasında ortaya çıkmaktadır. Daha erken yaşlarda da belirti verebilmesine rağmen 40 yaş altında oldukça nadirdir. Prostat kanseri ile karıştırılmamalıdır. Prostat kanseri ile iyi huylu prostat büyümesi, tedavisi birbirinden tamamen farklı iki hastalıktır.

Prostat Tedavisi Nasıl Yapılır? https://bit.ly/3iBCxSN

Prostat iltihabı hacamat https://bit.ly/2ZLQ1nQ

 

Benzer Etkiye Sahip Fitoterapötik İlaçlar

Benzer etkili fitoterapötik ilaçlar da kullanılmaktadır, saw palmetto gibi), analjezik, antiinflamatuvar, immünomodülatör, pelvik taban fizyoterapisi (myofasyal tetik nokta gevşetmesi), kas gevşetici ilaçlar, bitkisel tedaviler, trisiklik antidepresan ilaçlar vb.

Mikrodalga hipertermi ve termoterapi uygulaması ile birlikte şikayetlerin artması prostatik tedavisini kapsar.

Mikrodalga hipertermi ve termoterapi uygulaması ile botulinum toksin-A enjeksiyonu, PRP tedavisi, ozon tedavisi, prostata düşük yoğunluklu şok dalga tedavisi, sıcak oturma banyosu, şikayetlerin artışına neden oluyorsa diyet düzenlemesi de prostatit tedavisi kapsamında yapılmaktadır. Prostat iltihabı için en iyi antibiyotik hastaya göre belirlenirken prostatit tedavisi için kullanılan ilaçlar şunlardır:

* Antibiyotikler: Bu durumda ilk aşamada uygulanmak için en uygun antibiyotikler trimetoprim-sulfametoksazol ve kinolonlardır (norfloksasin, ofloksasin, siprofloksasin ve levofloksasin). İkinci tercih ise tetrasiklinler ve makrolidlerdir. En az 2-4 haftalık antibiyotik tedavisi sonrası faydaları ortaya çıkmaktadır.

* Antiinflamatuar ajanlar: Prostatit antibiyotik tedavisi için kullanılan bir diğer ilaç grubu da anti-inflamatuar ajanlardır. Nonsteroidal antiinflamatuvar ajanlar, steroidler ve immünsüpresifler teorik olarak prostat içindeki inflamatuvar parametreleri düzeltir ve hastalığın semptomlarında düzelme sağlarlar.

* Kas gevşeticiler: Prostatit ilaçları arasında kas gevşeticiler de yer almaktadır. Özellikle pelvik ağrı sendromunda diazepam ve baklofenin yararlı olduğu söylense de bu durumda kesinlik söz konusu değildir.

* Alfa blokerler: Prostatit tedavisi için hastada zor idrar yapma şikayeti bulunuyorsa tedavide alfa bloker ilaçları kullanılabilir. Bu ilaçlar mesane boynu ve prostatı rahatlatır.

Prostatit antibiyotik tedavisi için hastanın genel sağlık durumuna, iltihabın yayılma durumuna ve oluşturduğu tehlikeye göre yapılmaktadır. Antibiyotik tedavisi ve kullanılan prostatit ilaçları hakkında detaylı bilgiyi kliniğimizden alabilirsiniz.

 

 

Bu rahatsızlığı tetiklediği düşünülen nedenler ;

– Cinsel aktivite: Cinsel yolla bulaşan gonore, klamidya gibi bir enfeksiyonu olan, cinsel olarak aktif genç erkeklerde daha sık gelişir. Bazı erkeklerde cinsel ilişki sıklığının azaltılması iyileştirici bir faktör olabilir.

– Anksiyete veya stres: Stres idrar akımını kontrol eden kasların kasılmasına neden olur. Bu kaslar, mesane ve rektumu destekleyen pelvik taban kaslarıdır. Kasılmalar, kasların düzenli gevşemelerini önler ve idrarın prostata geri dönüp, dokusunu zedelemesine neden olur.

– İdrarı bitirme ve yeniden başlama: Bazı erkekler idrar yaparken sık sık durup tekrar başlarlar. İdrar akımını durdurmak üretradan geri idrar kaçışına neden olur ve bu da prostatı irrite eder.

– Ağır Kaldırma: Mesane doluyken ağır kaldırma idrarın prostata geri kaçışına neden olabilir.

– Meslek: Kamyon şoförlüğü gibi meslekler bu enfeksiyonla ilişkili olabilir.

– Bazı aktiviteler: Bisiklete binme veya jogging gibi aktiviteler bezi irrite edebilir.

 

 

Uzun yıllardır yapılan araştırmalara rağmen, BPH’nın etioloji ve pa-togenezi tamamen açıklığa kavuşturulamamış olsa da bu konuda iki önemli faktör saptanmıştır. Bunlardan ilki testosteron ve dolayısıyla ana kaynağı olan testislerdir. İkincisi de ilerleyen yaş faktörüdür. Ergenlik öncesi kastre edilen erkeklerde klinik olarak prostatizm gö-rülmemesi veya oluşmuş belirtilerin kastrasyon sonrası gerilemesi, prostatın gelişmesi ve işlevlerinin devam etmesi için testosteron ile metabolitlerinin gerekli olduğu savını destelemektedir. BPH’nın klinik ve histopatolojik karakteristikleri 50 yaş öncesi erkeklerde çok seyrek görülürken, daha ileri yaşlarda giderek neredeyse tüm erkeklerde saptanması da yaşın bu konudaki etkisini göstermektedir. Yaşın art-masıyla birlikte hastalığın daha belirginleşme olasılığının yükselmesi, aslında yine bir hormon etkisinin yani testosteron-östrojen oranın-daki değişiklerinin olaydan sorumlu olduğunun ipuçları sayılabilir.BPH’nın mikroskopik düzeyde görülme oranı 40’lı yaşlarda % 8 iken, 50’li yaşlarda % 50 ve 80’li yaşlarda ise % 75’e yükselir. Patolo-jik oluşumun aslında 30’lu yaşlardan önce başladığı ve büyüme hızı (doubling time) 3 ile 5. dekad arasında 4.3 yıl gibi bir hızda iken, 70 yaş üstü hastalarda 100 yıla düştüğü bildirilmektedir (1).BPH’nın klinik prevalansına gelince, 6. dekatda %23, 7. dekatda %42, 8. dekatda % 71 ve 9. dekatda ise % 82’dir. 40 yaş altı erkeklerde görülme sıklığı son derece düşüktür.

 

prostata hangi bitkiler iyi gelir

 

Kanser, insan vücudunu oluşturan hücrelerin olağan dışı bölünmesi ve çoğalması ile organlarda ur adı verilen kitlelerin oluşmasıdır. Yapılan araştırmalar yüzden fazla kanser çeşidinin bulunduğunu kanıtlamıştır. Ancak bu kanser türlerinin hepsinin oluşması aynı şekilde gerçekleşir. Anormal hücreler kontrolsüz bir şekilde çoğalarak hastalığın oluşmasına neden olur. Kanser hastalığının tedavisinin başarı oranı erken teşhisle birlikte uygulanan tedavi ile artar. Geç kalınan kanser tedavileri ise insan hayatını riske atacak derecede tehlikelidir. Kanserler, insan vücudunda meydana geldiği organın ismine göre adlandırılır. Bu nedenle prostatta bir kanser başlangıcı söz konusu ise buna prostat kanseri denir. Deri kanseri ile prostat kanseri erkeklerde görülen en yaygın kanser türlerinden ikisidir. Diğer kanser türlerinde olduğu gibi prostat kanserinde de erken tanı ve tedavi hayati önem taşır.

 

 

Geceleri uykudan uyanıp tuvalete gitmek prostat büyümesinin işareti midir?

Prostat büyümesinin erken bulgularından biri gece tuvalet ihtiyacıdır. Prostat büyümesi idrar zorluğuna neden olduğunda hastalar geceleri tuvalete sık sık gider ve gündüz de bu ihtiyaç devam eder. Geceleri tuvalete gitmenin en önemli sebepleri diyabet, kalp ve damar hastalıklarıdır. Bunun dışında yaşlanma ile beraber geceleri beyin hipofiz bezinden “anti diüretik hormon” salgılanması azalır ve geceleri üretilen idrar miktarı artar. Ön planda geceleri tuvalete gitme şikayeti olan hasta ayrıntılı bir şekilde incelenmelidir. Prostat dışı nedenlerle geceleri sık tuvalete giden erkekler, prostat büyümesi tedavisi alsa veya ameliyatı olsa da geceleri sık tuvalete gitme açısından fayda görmeyebilir.

 

Login

Welcome to WriteUpCafe Community

Join our community to engage with fellow bloggers and increase the visibility of your blog.
Join WriteUpCafe